Bitkisel İlaç Formüle Etme Sürecimiz

Himalaya'daki tüm bitkisel formülasyonların kökleri antik Ayurvedik metinlerine dayanmaktadır. Ar-Ge merkezimizdeki botanikçiler ve Ayurveda uzmanlarından oluşan bir ekip, bu bilimsel metinleri inceler ve daha fazla araştırma için uygun bitkileri listeye alır. Himalaya'nın fitokimya ekibi, bu bitkilerin işaret profillerinin coğrafi ve mevsimsel değişikliklerini gözlemler. Partiden partiye tutarlılık, iyi kalite ve standardizasyon sağlamak için farklı mevsimlerden ve coğrafi konumlardan fitokimyasal profil oluşturulur. Bitkilerin kalitesi, ya tarım bilimcilerinin gözetiminde bitki yetiştirerek ya da eğitimli botanikçilerin gözetiminde sürdürülebilir hasat uygulamalarını uygulayarak (el değmemiş doğadan elde edilen bitkiler söz konusu olduğunda) daha fazla korunur. Bitkiler, bilim adamlarımız tarafından ortaya konulan dahili özelliklerine göre sıkı kalite kontrolden geçmek zorundadır.

Bitkisel materyalleri damıtmak için hızla gelişen bir teknoloji olan Aşırı Kritik Sıvı - SuperCritical Fluid (SCF), yararlı biyoaktif bileşiklerin çıkartılması için kullanılıyor. Bu durum düzenli ve etkili ürünler sunarken bitkisel hazırlıkta solvent (çözücü madde) kalıntısı olmamasını sağlıyor.

Tek bir bitkiden veya bitkilerin kombinasyonundan elde edilen özler, ilacın etkinliğini değerlendirmek için başlangıçta hücre dizilerinin hastalık modellerinde test ediliyor. Etkinlik onaylandıktan sonra, bu ekstraktlar, insanlar üzerinde yapılan testlerin güvenli olduğundan emin olmak için ciddi zehirlilik testlerine ve mutajen (türeştirici) çalışmalarına tabi tutulur. Bu esanslar, istenen dozaj formlarında (kapsüller, tabletler, kapletler, şuruplar ve damlalar) formüle edilir ve daha sonra insan klinik deneylerine girer. Tüm klinik deneyler, insan denek testleriyle ilgili Hint ve uluslararası normları takip etmektedir.